17 Haziran 2011 Cuma

Karayel

güneşi cezalandırmaya giden keşişler misali
boz cübbeleri ile kara ordular
bastıkları kaldırımlardaki kızıl kanı
ve göğün sancağından indirdikleri gibi
kızıl alevler içindeki güneşi
artlarında bırakarak sokaklarda yankılanan nal seslerini
tırısla girdiler geceye doğru,
doğu yolunun süvarileri

bozkırın mahkemesine kazıdıkları sözler
dalganın çekilirken kumda bıraktığı köpükler gibi
parıldarken,
zaferin abını yudumlayanların gözlerinde,
merhamet maskesini düşürdü tanrı kalplerinde

o kızıl meyveyi gördüler düşlerinde
ve her akşam batıyordu gökte günahlı
ve kızıl bir meyve geçmişlerinde
karanlığa batan o meyveye şarkılar söylerken
boz keşişler hazırlanıyordu yurtlarında
bozkırın akdini bırakmaya artlarında...

Hiç yorum yok: