1 Mart 2010 Pazartesi

Taş çember

ağaç dibindeki mantarların sabah yaşantıları taze ve diri
ayağındaki deri pantolon ise ıslak ve kararıyor.
batıdan esen bu nemli rüzgar yapıyor gibi
ama kucağındaki çocuklarda kemiriyor oynadıkça tahta ejderhalarıyla
alevlerin seslerini ağızlarıyla yaptıkça ve acıktıkça karınları
başka bir kararandan yükseliyor duman kendi tıslamasıyla kıpırdanıyor alev.
kadın tutuyor maşayı ve kıpırdanıyor közler nemli ve serin havadaki deniz kokusu
tuz ve yosun ile balık dışkısı barındırıyor
evet yarın sabah için bu mısır ekmekleri
yarın sabah toplanacak taş çemberde yeşil adanın erkekleri
şarkılar ve efsaneler anlatılacak şarabın kırmızı aşkı ile
masallar öğrenecek kadınlar ve ağlayacaklar yazortası yağmurunun serinliğine dair.

20 Ağustos 2009 11:22

Hiç yorum yok: