12 Kasım 2013 Salı

bir gece

zamir kullanmadan bir emir yazıyordu
kara zırhının ortasında
kızıl bir gül olan şövalye

közlerin içine sokuyordu ellerini
gözlerinde buzdan daha soğuk bir gece
bacasından doğrulan bir dumandı
ve kuytusunda gölgenin
söyleniyordu fısıltılar ve sorular
mumlar ve kandiller
oynayan gölgeler
ninni dinlediğini zanneden kirli sakallı bir cüce
rüyasında tahtlar ve krallar deviriyordu sinsice

boya kullanmadan bir resim yapıyordu
kara perdenin ortasına
kızıl bir fırça ile bir cüce

kilerinde peynirler, şaraplar ve kurutulmuş sebzeler
kahkahalarla karışan bir ezgi
bacasından doğrulan bir dumandı
ve kuytusunda sofranın
söyleniyordu  masallar ve ordular
kalçalar ve memeler
oynayan zilliler
rüya gördüğünü sanan kirli sakallı bir şövalye
karşısında rakslar ediliyordu sinsice

ağıt kullanmadan dürülüyordu bir gece
kara gökyüzünün ardına

Hiç yorum yok: