hep bozmak
için ettim yeminleri
keyfi
güzeldi fakat dünyevi idi
dört
ejderin gölgesiyle oynardım çocukken
büyüdükçe
bitti ensemde nefesleri
krallığın
beş valisi dünya melekeleri
kimi
katip kimi rehber kimisi de münzevi
yazıp
çizdiler ve karıştırdılar tepsiyi güzelce
büyüdükçe
ayıkladım taşlarını ve çürüklerini
gülü
ararken solucanlarla tanıştım
bülbüle
kulak verdim alkızlara karıştım
umay
kızdı yasak verdi yedi yıl
keşiş
oldum vadilere sığıştım
en
karanlığın ardından hep güneş doğarmış
sandım
ama kutbun şer-i ufku da pek darmış
ne
apaydın ne kapkara bir uzamda
ejderlerin
mezhebine sataştım
şol gün
geçti dilberlerde eridim
kün
deyip yollarına süründüm
kalb
yağını yedirdikçe erittim
kara
perilerden bir dilbere sığındım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder